Merhaba! Sizi tanıyabilir miyiz?
Merhaba. Ben Barış Gürses Arcan. Oyuncu ve Eğitmenim. Boş zamanlarımda ise bazen bir Sinefil, bazen mutfakta vakit geçiren bir aşçı rolünü oynuyorum. Üstad Shakespeare’in de dediği gibi “Hayat bir sahnedir!”
Oyunculuk dediniz. Ailenizde genetik bu bildiğimiz kadarıyla?
Evet. Dedem Yönetmen Muharrem Gürses. Kendi ekolü olan, Yeşilçam döneminde Hababam Sınıfındaki kötücül okul sahibi olarak hafızalarda hala. Babam ise halkımızın, “1001 Surat” olarak bağrına bastığı komedyen Atilla Arcan. Annem Gül Arcan ile aynı dizide karşılıklı oynamak da çok başka bir deneyimdi. Herkes oyuncu anlayacağınız bizde 🙂 Ben de 3.nesil bu mesleği layığıyla sürdürmeye gayret ediyorum.
Sinema dediniz. Bu bağlamda unutamadığınız filmleri ve Yönetmenleri de sormak isterim…
Bu soruya cevap vermek zor. Hergün film izleyen, film festivalleri için gün sayan bir Sinema aşığı için daha zor. Yeni nesil bağımsız Amerikan Sineması ve Fransız Sineması ilgimi çekiyor. Korku filmi konusunda İtalyan Sineması türevi olan “Giallo” ekolünün de modası geçmez. Ve tabii ki Yunan Yeni Dalgası Yorgos Lanthimos’un işleri. Daha klasik bir cevap vermem gerekirse Forrest Gump ve Tom Hanks’in kalbimde yeri başkadır!
Yerli Sinemamız hakkındaki düşünceleriniz?
Ülke olarak Nuri Bilge Ceylan’a sahip olmamız çok büyük değer. Her filmini, Dostoyevski kitaplarını okur gibi izletiyor seyirciye. Konservatuvar okuduğum yıllarda ve sonrasındaki film okumaları atölyelerinde Cem Başeskioğlu hocamın bir filmi hangi gözle izlememiz gerektiğini gösterdiğinde değeri katlanıyor böylesi Yönetmenlerin. Polonya Lodz Film Okulu çıkışlı Yönetmenler, Danimarka Dogma 95 ekolü ve İran Sinemasının yalınlığı ile ortak noktaları olan bir dili var Türk Sinemasının bence. Bu Oryantallik çok kıymetli!
Madem öyle bir de hangi Yönetmen ile çalışmak isterdiniz?
Çok değerli hocalarım oldu. Okulda;Ali Poyrazoğlu, Derya Alabora, Vahide Perçin.
Sette Ayhan Özen, Reyhan Pekar, Serkan Mut, Mahir Aktaş. Hepsinden çok şey öğrendim. Sorunuza dönersek, galiba eski dönem için Tim Burton diyebilirim. Yeni nesilden Wes Anderson ve Yorgos Lanthimos diyeceğim.
Peki oynamak isteyip de oynayamadığınız bir rolü seçme hakkınız olsaydı?
Michael Keaton keşke Beterböcek rolünü bana bıraksaydın!
Gelecek planlarınızı da sormak isterim…
Şu anda özel kolejde Akademik kariyer yapıyorum. Drama Eğitmenliği, oyunun içinde kalmamı sağlıyor. Gündemden kopmamak adına kendimi sürekli yenileyecek ve geliştirecek işleri seçmeye özen gösteriyorum. Method Oyunculuğu benim en zevk aldığım Act dili. Kendimi tekrarlamak adına proje seçimlerimde titiz olduğum bir dönemdeyim. “Barış yine ters köşe yaptı” dedirtecek projelerin peşindeyim. Adını Sen Koy “Ejder” rolüm ne kadar komik ve sakar bir adamdı. Yemin dizisinde canlandırdığım “Sefer Kara” ise tamamen sakin biri. Bu enerji ve fiziksel değişimleri seviyorum. Öğretmen Kemal dizisindeki, üçkağıtçı Cücü karakterini de özlüyorum. Hamdi Alkan hocamız çok güzel başkalaştırmıştı beni, bana…
Bu keyifli sohbet için teşekkür ederim. Kariyerinizde ve bundan sonraki hayatınızda başarılar dilerim.
Beni ağırladığınız için ben teşekkür ederim. Derginize yayın hayatında başarılar dilerim…