Radyo deyince aklıma ne geliyor? Eskiden bu soru, hayal gücümü harekete geçirir, zihnimde renkli dünyalar yaratırdı. Şimdi ise bu soru, içimi buruk bir tebessümle dolduruyor. Çünkü radyo, bir zamanlar taşıdığı büyüyü kaybetmiş gibi görünüyor.
Radyo sadece bir ses değil, bir duygu, bir arkadaştı. Şimdi ise, kalıplaşmış formatlar, tekrar eden şarkılar ve yüzeysel konuşmaların hakim olduğu bir mecraya dönüştü. Radyoculuk mesleği, bir zamanlar sanatkarlığın ve yaratıcılığın birleştiği bir alanken, şimdi sistemin kurbanı haline gelmiş durumda.
Kendimi bu sektörde bulduğumda, radyonun gücüne inanmıştım. Ancak zamanla, yeteneğimden çok, sistemin belirlediği kalıplara uymamın daha önemli olduğunu anladım. Radyoda sesinizin duyulması için artık kaliteli bir içerik üretmek değil, doğru kişilere yakın olmak gerekiyor.
Dinleyiciler de bu durumdan etkileniyor. Artık radyolarda kendilerini yansıtacak hiçbir şey bulamıyorlar. Ucuz anonslar, yapay samimiyet ve içtenlikten uzak konuşmalar, dinleyiciyi radyodan uzaklaştırıyor.
Peki, radyo neden bu hale geldi? Bence asıl sorun, yöneticilerin radyoyu sadece bir iş olarak görüyor olmasında. Dinleyicinin nabzını tutmak yerine, kendi çıkarlarını ön planda tutuyorlar. Böyle olunca da radyo, ruhunu kaybederek sadece bir para kazanma aracı haline geliyor.
Radyoya yeniden hayat vermek mümkün mü?
Kesinlikle! Radyonun yeniden eski günlerine dönmesi için öncelikle yöneticilerin, radyonun bir sanat olduğunu anlamaları gerekiyor. Kaliteli içerik üreten, dinleyicinin duygularına hitap eden programlar hazırlamak, radyonun yeniden canlanması için atılabilecek ilk adımlardan biri.
Radyocular da bu süreçte önemli bir rol oynuyor. Kendimize inanmalı, yaratıcılığımızı kullanmalı ve dinleyicilerle bir bağ kurmalıyız. Radyoyu sadece bir iş olarak değil, bir tutku olarak görmeliyiz.
Radyo Deyince Ne Geliyor Aklıma?
Yüreğimden ve aklımdan atıyorum içine, sevinçlerimle tatlandırıyorum, dostluk ve samimiyetle şekillendiriyorum, ömür fırınında biraz pişirmek gerekiyor kelimeleri ve aşkla servis ediyorum sesime... sesim bir şarkının notasında kanatlanıyor, sesim bir başka yürekte ses buluyor.
Peki Ya Senin! Ne geliyor Aklına Radyo Deyince?
Erkut AKTAŞ
Radyocu / İletişimci